Kabus gibi başlayan bir gündü. Devlet hastanesi ile özel hastaneleri kıyaslayarak başladığımız maceramız, 5 yaşındaki bir çocuktan 5 tüp kan alınmaya çalışılmasıyla zirveye ulaştı. 2si erkek 3 kişinin zor zapt ettiği yavru, "yalvarırım yeter artık, bırakın artık" diye höykürerek ağladı en az 3 dakika boyunca! En büyük acısı bu olsun dilerim yavrumun, Rabbim tüm yavrulara sağlıklı, sıhhatli, mutlu, huzurlu upuzun ömürler nasip etsin inşallah.
Hastaneden çıktıktan sonra ise güneş doğdu resmen hepimiz için! Üstüne de dün görüştüğüm iş yerinden arayıp sözleşme yapmak istediklerini söyleyince yavruyu okuldaki pijama partisine bırakıp yollara düştüm. Beklenen en düşük maaş karşılığında imzaladım sözleşmeyi, hakkımızda hayırlısı artık. Umduğum gibi bir kaç tık daha yüksek olmayınca moralim bozuldu ama zaten geçen hafta sonunda görüştüğüm diğer şirkette de şimdi imza attığım rakama tamam demiştim. Yani boş yere beklentiye girmek bozdu aslında moralimi. Geçen hafta sonu görüştüğüm şirketle maşşata anlaşmıştık ancak sigortamın daha düşük bir maaştan yatırılması sözkonusu olunca, ben tamamen daha önce hiç böyle bir şey düşünmediğim ve yaşamadığım için düşünüp kendilerine dönmek istediğimi söylemiştim. "Düşünün tabi, bu arada bize de düşünme hakkı doğuyor tabi" diye kinayeli ve tehditvari bir cevap alsam da gerçekten durumu değerlendirmek amacıyla "Ben ilk fırsatta dönerim size" diyerek ayrıldım oradan. Eşimle konuştuktan sonra, hemen ertesi gün, Pazar olmasına rağmen, "işi kabul ediyorum" demek için aradım ve yüz yüze görüşmede konuşma fırsatı bulamadığımız işe başlama tarihi olarak da kızımın operasyonu sonrası uygun mu (15 gün sonrası yaklaşık) diye sordum. Aslında hemen ertesi gün işe başlamamı arzu ettiklerini, operasyon sonrasına kadar ara sırada olsa gelip gelemeyeceğimi sordular, ben de elimden geleni yapacağımı ancak bu hafta doktor kontrolleri olduğundan kesin bir söz veremeyeceğimi belirttim. "Biz patronla görüşelim yarın, sorun olacağını sanmıyorum" yanıtını alınca "O zaman yarın sizden olumlu / olumsuz bir yanıt bekliyorum" diyerek konuyu kapattım. Ve tabi ki ertesi gün arama lütfunda bulunmadılar. Ve ertesi gün de. Taa ki bugüne kadar. Akşam yemeği saatinde bilmediğim bir numaradan arayıp "Yarın sabah ofise gelebilir misiniz?" diye sorduklarında "Maalesef gelemem" diye yanıt verebilmek beni inanılmaz mutlu etti. Hoş, hazırlanmış / kurgulanmış bir cevap değildi; tamamen gerçeği yansıtıyordu zira bir kaç saat önce diğer firma ile sözleşme imzalamıştım! "Başka bir yerle mi anlaştınız?" dediklerinde de çekinmeden "Evet" dedim. Karşılıklı "hayırlı olsun" dileklerinden sonra kapattık. İşte böyle küçük beyler; sıfır kültür ve bilgiye rağmen bir miktar parayı bir araya getirip patronluk taslamak kolay; önemli olan insan olup olumlu/olumsuz yanıt bekleyen kişiye "Biz biraz daha düşünmek istiyoruz" deme cesaretini gösterebilmek. Ne siz bulunmaz hint kumaşısınız ne de ben. Önce insan olun, gerisi gelir zaten...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder