25 Temmuz 2016 Pazartesi

Zor

Öyle sıkılıyor ki canım Ankara işini düşündükçe. Gidiş zamanı yaklaştıkça artıyor içimdeki hüzün. Annemle ayrılış sahnemizi hayal bile edemeden doluyor gözlerim. Boğazıma koca bir yumru oturuyor. Biliyorum direnmenin anlamı yok hayata. Ama neden be be hayat; neden ailemle, eşimle, kızımla rahatça yaşayamıyorum memleketimde? Neden illa ki biri eksik olmalı? Neden seçim yapmak zorundayım ailemle eşim arasında? Biliyorum, sormamam lazım, kabullenmem lazım. İsyan değil asla. Sadece, bilmiyorum işte, biraz hüzün, biraz kırgınlık, biraz da sitem belki. Sahip olduklarımın kıymetini biliyorum çokça. Şükran ve minnet doluyum hepsi için. Sanırım ilk kez gerçek anlamda sıla hasreti çekeceğim. Çok özleyeceğim annemi. Hala kafamda deli sorular: Gitmesem olmaz mı? İş yerine vazgeçtiğimi söylesem ne olur? Kızımın babasından ayrı olmasına gönlüm el verecek mi bu defa da? Zor, çok zor. Rabbim başka zorluk vermesin; bu olsun en büyük derdimiz. Ben biliyorum ki olan her şey benim hayrıma. Ben biliyorum ki hayat benim için en iyisini sunuyor bana. Biliyorum ki tek yapmam gereken kendimi suyun akışına bırakmam. Yapamam dediğim neleri yaptım şimdiye değin; olamaz dediğim neler oldu bitti. Hayattan bir şey öğrendiysem o da er geç tükürdüğünü yalayacağındır. O yüzden, derin derin derin nefesler alıp genişletiyorum gönlümü. Belki İzmir'de belki Ankara'da; her nerede olursam olayım güçlü ve mutlu olmayı seçiyorum ben. Gülümsüyor ve kucaklıyorum hayatı, bana tüm sundukları ile birlikte :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder